Kıyafetler çoğu zaman pek çok anıyı da taşır. Annenizden size geçen değerli bir parça var mı hayatınızda? 

YD: Annemin gençliğinde tasarlayıp diktirdiği siyah, tek omuz bir elbise vardı. En yakın arkadaşlarımdan birinin düğününe ne giysem diye düşünürken annem yıllar öncesinden kalan bu elbiseyi denememi söyledi. Yıllar önce tasarlanmış bir elbise ancak bu kadar zamansız ve şık olabilirdi. Aynı annem gibi.

Kendinize aldığınız ilk anlamlı parçalardan biri neydi? Hikayesinden biraz bahsedebilir misiniz? 

YD: Kendime aldığım değil ama ailemin bana aldığı ya da verdiği çok özel ve anlamlı şeyler var.. babamın bana 18 yaş doğum günümde aldığı saat hala kolumda.. Annemin bana oğlumun doğumundan sonra hediye ettiği bileziği hiç kolumdan çıkarmıyorum. Hayatımdaki önemli dönüm noktalarını temsil ettikleri için, ve hayattaki en büyük güç kaynaklarımdan bana hediye oldukları için çok özel her biri..

Annenizden size geçen değerli bir parça var mı hayatınızda? 

ZE: Anneannem’in annem için kendi elleriyle diktiği ipek, üstü pembe ve mavi çiçek nakışlı bir kundak elbisesi vardı. Annem benim doğumumdan sonra da bana aynı ipek elbiseyi giydirmiş. Şimdi sıra bende, kızımın doğumundan sonra aynı elbiseyi ona giydireceğim.

Kızınız için aldığınız ilk özel giysinin ne olduğunu hatırlıyor musunuz? 

DÖ: Çok heveslenip bembeyaz bir kaşmir palto almıştım. Zeynep’e o kadar yakışıyordu ki sokakta yürürken durdururlardı. Angora yününden top top bir saç bandı vardı yine çok özenerek aldığım ve tabii hiç üzerinden çıkarmadığı kadife tulumları. Paltoyu sakladım, şimdi torunum giyecek. 

Annenizden size geçen değerli bir parça var mı hayatınızda?

AZ: Küçükken yatak odam aynı zamanda kışlıkların durduğu odaydı. Her akşam pijamamı almak için dolabı açtığımda annemin o zamanlar kaşmir olduğunu bilmediğim, yumuşaklığına hayran olduğum kazağına dokunurdum. Kaşmire dokunduğunuzda kaşmir de adeta size dokunur, bu beni çok etkileyen bir anı olarak kaldı. O kazağın bugünlere gelmemde etkisi büyüktür. Hala saklarım ve çok değerlidir benim için. 

YZ: Annemin çocukluğumda giydiği birkaç Silk and Cashmere ipek bluz ve kaşmir kazak var. Çok küçük yaşta gözüme kestirdim onları. Ne zaman ki büyüdüğümü hissettim, ufak ufak “ödünç” almaya başladım. Özellikle şifon ipek çizgili bir oversize ipek gömleği var 90’lar SC koleksiyonundan. Benim gözümde o sanat eseridir. 30. doğum günü kutlamamda büyük  bir keyifle ve aşırı dikkatle giydim - o da 30 yaşında gömlekti sonuçta. Neyse ki annem bu konuda çok cömert, kıyafetlerini giymem onun da çok hoşuna gidiyor. Bu konuda çok şanslıyım, teşekkürler annem.

Annenizden size geçen değerli bir parça var mı hayatınızda?

İY: Çok var tabii. Annemi kaybedeli 25 sene oldu fakat hala bu güne kadar ondan kalan ve büyük zevkle kullandığım çanta ve güneş gözlükleri var. Gözlüklere olan ilgim ondan geçmiş belli ki…

NV: Dolabımın neredeyse %50’si annemden bana geçen elbiseler, etekler, gömlekler, çantalar ve takılardan oluşuyor. Hepsini yeni almışım gibi büyük bir zevkle kullanıyorum.

Kızınızı düşünerek aldığınız özel parçalar var mı, bir gün onun da giyeceğini hayal ederek?

İY: Kendime aldığım ve benim için değerli olan kaşmir atkılarım ve kazaklarım başta geliyor. Kızım da giyebilsin diye hepsini özenle saklamaya çalışırım. İkimiz de klasik giyinmekten hoşlandığımız için çoğu şeyi onun da giyeceğini varsayarak alıyorum…